Stresi olumsuz olaylara karşı vücudumuzun verdiği fiziksel ya da psikolojik tepkiler olarak adlandırıyoruz. Beynimiz bir olayı "tehlikeli" olarak kabul ettiğinde bu tehlikeye karşı tüm vücudumuzda stres dediğimiz direnç mekanizması etkisini göstermeye başlıyor.
Stresle baş edebilmek için öncelikle insan beynini biraz tanımalı ve beynin çalışma şekli üzerinde bazı farkındalıklar geliştirmeliyiz.
Beyinde nöron adı verilen sinir hücreleri vardır. Bu minicik sinir hücreleri, psikolojimizin biyolojik kısmını oluşturur. Bunların sayısı oldukça fazladır. Bir yaşantı geçirdiğimizde bu nöronlar arasındaki bağlantıyı sağlayan sinapslar sayesinde nöronlar arasında etkileşimler meydana gelir. Bu sistemin yapısını anlamak için nöronları cep telefonlarına, telefonlar arasındaki bağlantıyı sağlayan Bluetooth teknolojisini ise sinapslara benzetebiliriz. Bu benzetme yerinde olacaktır çünkü sinapslar bilimsel olarak "sinir sistemindeki nöronlar arasındaki boşluklar" şeklinde tanımlanmaktadır. Bu boşlukta özel yapıda kimyasallar vardır ve bunlar sayesinde nöronlar arasında birçok konuda aktarım meydana gelir.
Sinir sisteminde aktarım görevi gören nöronların yapısını bilmek insanların strese ya da stresli insanlara karşı nasıl davranmaları gerektiği konusunda bir temel teşkil edecektir.
Stresi ya da kaynağını yok saymanın ya da onu hafife almanın ona karşı bir çözüm olmadığını ve böyle yaparak çocukları duygusal, psikolojik ve sosyal anlamda sıkıntılarla baş başa bırakmış olacağımızdan nöronların stres durumunda nasıl çalıştığını ve stresi nasıl kontrol altına almamız gerektiğini öğrenmeliyiz.
İşe zamanında yetişme gerekliliği, araç kullanırken kaza yapma tehlikesi, geçim derdi, dini vecibeleri zamanında yerine getirme gerekliliği, sınavlar, doğal afetler vb. benzeri birçok şey günlük hayatta defalarca kez stres yaşamamıza sebebiyet vermektedir.
Hayatı tanıma, ona uyum sağlama çabası içinde olan çocukların biyolojik ve fiziksel yapıları ile onlar üzerindeki toplumsal bekleri de dikkate aldığımızda çocukların yetişkinlerden çok daha fazla stres altında kaldıklarını anlamak kolay olacaktır. Bunun böyle olduğunu bilmek ise yetişkinleri stres yaşaması durumunda çocuğa nasıl tepki vereceği konusunda yöntemler geliştirmeye ve araştırmaya itecektir. Aslında stres ile mücadele hakkında yöntemler geliştiren, bunlar üzerinde araştırma yapan ve gerektiğinde bu yöntemler sayesinde çocuğa destek olan ebeveynler ve öğretmenler çocuklar için büyük bir fırsattır. Böyle fırsatlara sahip olan çocuklar stres ile başa çıkma konusunda kendilerine destek olunmasıyla hayatı daha iyi tanıyacak ve bu tanıma süreci acısız bir şekilde yaşanacaktır.
Çocuklara stres konusunda vermemiz gereken temel bilgiler bunun bir tek kendi sorunu olmadığı, dünya üzerinde yaşayan her bireyin gün içinde bile defalarca kez stres altında kaldığı ve stresin aslında insan için gerekli bir şey olduğudur. Stres diye bir direnç mekanizmasının olması insanları çevrelerinde var olan tehlikelere karşı dikkatli kılmakta bu da bir nevî insanın varlığını korumasını sağlamaktadır.
Stresi tehlikeli kılan şey onun çok yoğun bir şekilde yaşanmasıdır. Bir durum ya da bir olaya yoğunlaşarak yaşanan şiddetli stres, insanın diğer olayları ve durumları kısacası güzel olan birçok şeyi görmesinin önüne geçmekle kalmaz insanı çoğu zaman psikolojik ve biyolojik sorunlarla karşı karşıya bırakır. O halde yapmamız gereken şey onun dozunu doğru ayarlayabilmektir. Unutmayalım: Stres her insanın yaşadığı bir şeydir, belli bir düzeyde olması insanı güçlü kılar. Onun çok olması kadar olmaması da tehlikelidir.
Ebeveynler, öğretmenler ya da diğer yetişkin bireyler çocuklara yaşadıkları stres durumlarında yardımcı olmak için öncelikle empati geliştirmeli, iletişimde empatiyi ve ben dilini kullanmayı alışkanlık haline getirmelidir. Çocuğa stres yaşadığı durum ya da olayla ilgili bir empati cümlesi kurmak, ardından bu durumun ya da olayın başka insanlar tarafından da yaşandığını ifade etmek yaşanan stresi büyük ölçüde azaltacaktır.
Çocuğumuz stres yaşadığında "Nasıl cümleler kurmalıyız, bu empati ve genelleştirmeyi nasıl yapmalıyız?" sorularını örneklerle açıklamaya çalışalım.
Örnek 1:
Çocuk: Sınavlardan nefret ediyorum.
Ebeveyn: Sınavlar konusunda üzüldüğünü görüyorum. (Empati kuruldu. Bu cümlede ebeveynin verdiği mesaj: Bir derdin var ben seni anlıyorum.)
Çocuk: Evet, keşke hiç sınav olmasa.
Ebeveyn: Her öğrenci gibi senin de karşına zaman zaman sınavlar çıkacak, bu sınavlar yüzünden öğrenciler bunalabilir. (Genelleştirme sağlandı, çocuk artık yalnız olmadığını biliyor. )
Örnek 2:
Çocuk: Bu ders çok zor. Adı bile karnımda ağrılara sebep oluyor.
Ebeveyn: Bu ders seni yoruyor ve dersle ilgili yaşadığın sorunlar karnının ağrımasına sebep oluyor.
Çocuk: Aynen öyle.
Ebeveyn: Bazı dersler hakkında öğrenciler zaman zaman böyle düşünebilir. Bu konu hakkında neler yapabileceğimizi birlikte düşünelim.
Yukarıdaki ebeveyn ifadelerinden sonra çocuklar yaşadıkları stres ile ilgili konuşmaya açık hale gelmişlerdir. Çünkü kurulan empati cümleleri ile anlaşıldıklarını, genelleştirme cümleleri ile yalnız olmadıklarını anlamışlardır.
Empati ve genelleştirmeden sonra yapılması gereken çocuğun dikkatini konunun farklı bir yönüne çekmektir. Bir ders, bir olay ya da bir kişi ile ilgili yaşan olumsuz bir şey karşısında özellikle çocuklar olumsuz bir genelleme yaparak olayın boyutunu büyütebilmektedir. Sonsuza kadar üzüntülü, öfkeli ya da yalnız olmayacaklarını çocuklara empati ve genelleştirme cümleleri ile ifade etmeliyiz. Bunu başardığımızda bir insanla ilgili bir sıkıntı yaşadığında o insan o davranışı yerine direkt o insanda nefret eden, bir dersin bir konusunda zorlanınca tamamen o dersten nefret eden çocuklar yetiştirmemiş olacağız.
Hayatta olumlu şeyler de olumsuz şeyler de var ve bunların ikisi birlikte var olmaya devam edecek. Bazen olumlu şeylerin de bir stres kaynağı olabildiğini görmeliyiz. Uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla görüşmeye giderken ya da çok sevdiğimiz öğretmenimiz bize ziyarete gelecekse stres yaşayabiliriz. Hayatımızdan atamayacağımız bu direnç mekanizması ile yaşamayı ve onun dozunu doğru bir şekilde ayarlamayı ve bu konuda çocuklarımıza da destek olmayı başarmalıyız.
Bu konuda başarılı olmak için ise çocuklara ve yetişkinlere anlaşılmışlık hissi verecek empati ile kurulan bir iletişimle ve yalnız olmadığını hissettirecek genelleştirme cümleleri ile yaklaşmalıyız. Bu konuda başarılı olmak için ise çocuklara ve yetişkinlere anlaşılmışlık hissi verecek empati ile kurulan bir iletişimle ve yalnız olmadığını hissettirecek genelleştirme cümleleri ile yaklaşmalıyız.
Sevgiyle, saygıyla ve muhabbetle hoşça kalınız.
Diğer Yazılarımız
Başarıyı Desteklemede Ailenin Rolü Ersin ÇAL sizin için yazdı.
Sana Vakit Ayırıyorum Çünkü Değer Veriyorum Ersin ÇAL sizin için yazdı.
Sınav Stresi Yaşayan Çocuklar Hakkında Velilere Tavsiyeler Ersin ÇAL sizin için yazdı.
1. Sınıf İlk Okuma Yazma Etkinlikleri
YAZAR İLETİŞİM BİLGİLERİ
Youtube Kanalı için TIKLAYINIZ
Web Sitesi: www.egitimseviyesi.com
E Posta: ersin_cal@hotmail.com
İnstagram: https://www.instagram.com/ersin_cal/
Facebook: httpsttps://www.facebook.com/ersincal
Comments