Ebeveynler Öğrencilerin Eğitim ve Öğretim Sürecinin En Önemli Aktörlerindendir
Eğitim ve öğretim uygulamalarının amacına ulaşıp ulaşmadığını, öğrencilerin herhangi bir konuda bilgi derecesinin yeterlilik düzeyini, bir konu hakkında öğrencilerin öğrenme eksikliklerini sınavlar sayesinde tespit edebiliyoruz. Sınavların öğrencileri çalışmaya ittiği de bir gerçek. Ayrıca sınav sonuçları sayesinde daha sonra yapılacak çalışmalar hakkında daha iyi plânlama yapılabiliyor. Öyleyse öğrencilerimizin hayatında sınavların olmaya devam edeceği gerçeği karşımıza çıkıyor.
Sınav dönemlerinde öğrenciler ister istemez hayatlarındaki diğer alanlardan uzaklaşıyorlar ve sınav derslerine-konularına yoğunlaşmak zorunda kalıyorlar. Normal hayat akışının işleyişinde meydana gelen bu değişiklik bile onların stres altına girmelerine sebep olabiliyor. Spor ve sanat alanında ilgi duyduğu dallarda faaliyet gösteren öğrenciler sınav dönemlerinde bunlarla yeterince ilgilenemeyebiliyorlar ve bu durum geçici olsa bile onları üzebiliyor.
Çocukların okula başlaması ile sınav dönemlerinin aile hayatı üzerindeki etkileri ortaya çıkmaya başlıyor. Çocuğunun fiziksel, sosyal vb. ihtiyaçları ile ilgilenen aileler okul hayatı ile onların akademik anlamda bilgi edinme süreci ile ilgilenmeye başlıyorlar ve bu durum çoğu ebeveyn için endişe yaratıcı bir hale gelebiliyor.
Bilginin hızla değiştiği buna karşın ona ulaşımın sürekli kolaylaştığı günümüzde ebeveyn rollerinin de sürekli değişmesi ve sorumluluklarının artması gayet doğal. Bu sebeple tüm ebeveynler artık çocuklarının eğitim öğretim sürecinin belirleyici bir aktörü olduklarını bilmeliler.
Stres Yoksa Sorun Var, Çok Olması da Aşırı Zarar
Stres hayatın birçok noktasında hatta günlük hayatta dahi bireylerin sık sık yaşadığı bir gerilim sürecidir. Çocuklarımızın bilmesi gereken ilk şey konuda yalnız olmadıklarıdır. Bir yere yetişememe düşüncesi, yolda kaza geçirme ihtimali, hastalanma korkusu, herhangi bir kişinin söylediği bir söz vb. günlük hayatta insanlar için stres kaynağı olabiliyor. Yani çocuklarımız gerilimli bir süreç yaşıyorlar ama bu konuda yalnız değiller. Aslında her normal bireyin yaşadığı bir süreci yaşıyorlar ve bunu onların anlamasına yardımcı olmak için ebeveynlere çok iş düşüyor.
Sınav stresi sınav öncesinde, esnasında ya da sonrasında öğrencilerin maruz kaldığı ve onların içinde bulundukları süreci oldukça etkileyen bir unsurdur. Yeterince hazırlanabilecek miyim, sınavda heyecan yapacak mıyım, sonuçlar istediğim gibi gelecek mi, ailemi-öğretmenlerimi memnun edebilecek miyim gibi sorular onların karnında oluşan ağrıların temel sebepleri oluyor.
Sınav stresi iyi kontrol edilemediğinde bu durum ne yazık ki bir sınava yeterince hazırlanmış öğrencilerin dahi kâbusu olabiliyor. Sınavların öğrenciler tarafında bir yaşam savaşı gibi görülmesine sebep olunması, çocuklardan beklentilerin mevcut yeterliğinin çok üstünde olması, çocuklara aşırı güvenilmesi ya da hiç güvenilmemesi, özellikle sınav dönemlerinde yanlış kurulan iletişim çocuklar için bu sürecin bir kâbusa dönüşme ihtimalini arttırıyor.
Bir çocuk hayal edin sınavları var ama sanki yokmuş gibi davranıyor. Sınava çalışmayı bırakın sanki biri hatırlatmasa sınava bile girmeyecek. Ne söyleseniz sanki duymuyor gibi. İşte şimdi stres düzeyi çok çok düşük bir çocuktan bahsetmeye başladık. Böyle bir durumu herhangi bir ebeveyn kabul edebilir mi? İşte kabul edilecek bir durum olmadığından çocukta stres olmasına üzülmek yerine ebeveynlerin odaklanmaları gereken nokta bu stresin orta seviyede olması için yapılması gerekenleri araştırmaktır. Orta seviyede yaşanan bir stres çocuğu çalışmaya iteceğinden yararlı olacaktır.
Stresli Çocuklara Empati ile Yaklaşılmalı
Ebeveynlerin stres konusunda yaptıkları en büyük hatalar çocuğu dinlemek yerine “Bak sana bilgisayar aldım, istediğin tüm kitaplar kitaplığında…” gibi cümlelerle sorunu görmezden gelmeleri ve yoğun beklentilerini tekrar tekrar ona ifade etmeleridir. Artık kabul etmeliyiz her şeyi tam olan bir çocuğun dahi stres yaşaması için temelde tek bir neden var o da insan olmak. Ayrıca onların kendileri için çalışmaları gerekiyor yoksa bizim onlar için yaptıklarımızdan dolayı bize borçlu değiller.
Empatiyi, bir kişinin duygularını dinleyerek anlamak ve bunu anlaşılmışlık hissi vererek ona ifade etmek şeklinde tanımlayabiliriz. Kendisi ile empati kurulan kişi anlaşıldığını hissedeceğinden duygusal olarak bir rahatlama içine girecektir. Sınav sürecinde sorun yaşayan öğrenciye “ Bu konuda tedirgin olduğunu görüyorum, başaramamaktan korktuğunu anlıyorum vb. şeklinde kurulan cümlelerin ardından “Bu konuda sence neler yapmalıyız?” şeklinde iletişime açık bir soru yöneltilmesiyle çocuk için kendi sorununa çözüm üretme serüveni başlatılmış olacaktır. Ebeveynlerin bu konuda sunacağı önerilerle sürecin iyi yönetilmesi mümkün olacaktır. Bu şekilde bir yaklaşımın en büyük faydası ise çocuğun sorunun hissettirdiği duygulardan ziyade çözüme yoğunlaşmasına fırsat sağlamayı başarmış olmaktır ve bu çocuk için durmadan ebeveynler tarafından yapılanları söylemekten ya da stresi görmezden gelmekten çok daha faydalı olacaktır.
Stresin Varlığını Nasıl Tespit Edeceğiz?
Gerginlik, karamsarlık, daha önce gösterilmeyen davranışlar, uykusuzluk ya da kabuslar, çarpıntı, ellerin terlemesi, titreme, sık sık tuvalete gitme, mide bulantısı, iştahsızlık vb. şeyleri çocuğumuzda sık sık görmeye başladığımızda o çocuğun stres yaşadığına kanaat getirebiliriz.
Çocuğunuzun stres yaşadığına karar verdiğinizde bu dönemde ani davranış değişiklikleri gösterebileceğini ve bunun normal olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız. Çocuğun davranışlarına tepkinizi buna göre ayarlamalısınız. Böyle bir dönemde çocuğun normal zamanlarda yapmadığı bir şeyi yapması ona ceza verme fırsatı olmak yerine onun içinde bulunduğu stres durumunu anlamak için bir gösterge olmalıdır.
Stres Yaşayan Çocuk için Neler Yapmalıyız?
1.Stres yaşadığı durumlarda hikâye anlatma çocukların rahatlamasını sağlayacaktır. Burada hikâye derken kastettiğimiz şey küçük aile ya da çocuğun yaşantıları ile ilgili mutluluk hikâyeleridir. Bu hikâye anlatma işi oldukça yararlı olacaktır. Çünkü çocuğun dikkatini bu sayede mutlu olduğu bir ana çekerek sorunların geçici olduğu, hayatta mutlu olunan anlar da olduğu mesajı bizzat sizin tarafından ona verilmiş olacaktır. Bu durumun ardından çocukta psikolojik olarak rahatlama olacaktır ve artık çocukla asıl konu ile ilgili konuşulabilecektir.
Stresle başa çıkma için hikâye anlatma yöntemini seçtiğimizde bunun çocuğa sorunu ile ilgilenilmiyormuş hissi vermesinin mutlaka önüne geçilmelidir. Bunun için önceden çok stres yaşadığı ancak sonunda olduğu bir yaşantı örneğini kullanmanız ve hikâyenin sonunda asıl stres yaşadığı konu ile ilgili olumlu yönde konuşmalar yapmanız yararlı olacaktır.
2.Kendi hayatınızda da rahatlıkla gözlemleyebileceğiniz gibi insan herhangi bir sorun yaşadığında sorunun kaynağından bir süre uzaklaştığında rahatlayabiliyor. O yüzden sınav stresinin yakıp kavurduğu bir çocukla yapılan küçük bir aile etkinliği onu rahatlatacaktır. Küçük bir piknik, bir yürüyüş, balkonda içilen bir çay ya da onun yapmaktan hoşlandığı başka herhangi bir şeyi yapmak onu rahatlatacaktır. Bu küçük etkinlikler bir sorun yaşadığında bunun geçici olduğu, hayatta başka mutlu olacağı anlar yaşayacağı mesajını onun zihnine gönderecektir.
Sınav öncesi çocuğu sorunun kaynağından uzaklaştırmak gereken önemli bir yer vardır. Bu da sınava girilecek olan yerde oluşan kalabalıklardır. Yapmamaları gerekse de çocuklar sınava girecekleri yerde sınava girecekleri saati beklerken hazırlanma süreçleri, sınav konuları, ailelerinin beklentileri ya da hayalleri hakkında konuşabiliyorlar. Bu yüzden sınav yerine sınava geç kalmayacak şekilde biraz uzak bir mesafede beklemek ya da o yerde sınavla ilgili olmayan bir an üzerine çocukla sohbet etmek daha faydalı olacaktır. Aksi durumda çocuklar birbirlerinin üzerindeki stresi zaten iyice arttıracaklardır.
3. Giyilen kıyafetlerin stres üzerinde etkili olduğunu hatta yanlış seçilen kıyafetlerin stres kaynağı olacağını unutmamalıyız. Bir çocuk düşünün sınava giderken daha önce annesi ile tartışma yaşadığı bir anda üzerinde olan bir kıyafetle sınava gidiyor. Bu kıyafetin onun üzerinde olumsuz bir etkisi olacağı aşikârdır. Bu sebeple sınava giden bir çocuğun yaşadığı mutlu bir anda giydiği rahat bir kıyafet giymesini sağlamak onun daha az stres yaşamasında etkili olacaktır.
4. Giyilen kıyafet kadar hatta ondan çok daha önemli olan bir husus sınava kiminle gidileceğidir. Bir çocuk yakın zamanda tartıştığı bir ebeveyn ile sınava gitmektense o sınava yalnız gitmelidir. Bunun değerlendirmesini aile bireylerinin kendi aralarında yapmaları ve doğru kişiyle çocuğun sınava gitmesini sağlamaları doğru olacaktır. Bu konuda çocuğun bir sıkıntı yaşadığında konuşarak rahatlamayı tercih ettiği kişinin tespit edilmesi ve onunla sınava gitmesinin sağlanması daha etkilidir.
5. Doğru nefes almayı öğrenmek ve bunu çocukların da öğrenmesini sağlamak stresle baş etmede fiziksel anlamda iyi bir yöntem olacaktır. Doğru nefes almak içinse yapılması gereken şey insanın kendini temiz havanın bol olduğu yemyeşil bir yerde hayal etmesidir. Bir bahar çiçeğini koklar gibi derin alınmalı ve sanki ondan ayrılmak istemiyormuş gibi yavaş verilmeli nefes, göğüsten çok karnı şişirmeli. Sıkıldığınızda, gerildiğinizde bunu yapın ne demek istediğimiz daha iyi anlayacaksınız.
Stressiz anlar yaşamanızı temenni ediyorum. Sevgiyle, saygıyla ve hoşça kalınız.
YAZAR İLETİŞİM BİLGİLERİ
Youtube Kanalı için TIKLAYINIZ
Web Sitesi: www.egitimseviyesi.com
E Posta: ersin_cal@hotmail.com
İnstagram:
Facebook: https://www.facebook.com/ersincal
Yaram Artık Kanamıyor! Ersin ÇAL sizin için yazdı.
Haydi Sen De Ara Ersin ÇAL sizin için yazdı.
Yıl 2020: Şimdi Normalleşmeli Ersin ÇAL sizin için yazdı.
1. Sınıf İlk Okuma Yazma Etkinlikleri
Comments