Irkçılık, bir topluluğun kendi dilini, rengini ve kültürünü diğer milletlerden üstün tutması olarak tanımlanabilir. Sırf renginden dolayı aşağılanan, sevilmeyen ve hatta şiddete maruz kalan insanların yaşadığı içinde bulunduğumuz çağda böyle bir konuya kulağımızı tıkamamız insanlık dışı bir olaydır.
Irkçılık dediğimiz şey son derece mantıksız ve akıl dışı bir düşüncedir. Bir insanın farklı olması, farklı bir dil konuşması ve farklı bir renge sahip olması onu toplumdan dışlamayı gerektirmez. Aksine onu topluma kazandırmak ve onun çok iyi şeyler yapabileceğini diğer ırkçı insanlara gösterebilme gayretinde olmalıyız. Çünkü Yüce Allah herkesi eşit bir şekilde yaratmış ve " ALLÂH'ın nazarında en değerli, en üstün olanınız, takvâda en ileri olandır (Hucurat suresi 13. ayet). " buyurarak renklerin ve dillerin bir önemi olmadığını, bizlere anlatmıştır. O halde bir kul olarak azametinden korkarak ve rahmetini ümit ederek Rabb' imize karşı olan kulluk görevlerimizi yerine getirmeli, onun emirlerini uygulayıp yasakladıklarından kaçınmalıyız. O ne yarattıysa güzel yaratmıştır ki bu anlamda ırkçılıktan da uzak durmalıyız.
Irkçılık en başta insanın kalbine zarar verir. İnsan kendini diğer ırklardan üstün görür ise bu onun kendini beğenmiş bir insana dönüşmesine yol açar. İnsan aşırı bir şekilde kendini beğenirse diğer insanları aşağılar ve onları değersizmiş gibi görür. Halbuki bütün insanlar eşittir ve hiçbirine kendini üstün görme hakkı tanınmamıştır. Yüce Allah kişinin kendisini üstün görmesini yasaklamıştır. Bu durumda insanın kendini diğerlerinden yüksekte görmesi günaha girmesine sebebiyet verir. Irkçılık nedeniyle toplumdan dışlanan insanlar da kendini değersiz hisseder ve kendini toplumdan dışında tutmaya başlar. Bu sebeple kişinin renginin farklı olması, farklı bir dili konuşması diğer insanlara onu yerme hakkı vermediğinden ırkçılık içeren düşüncelerden kurtulmalıyız. Farklılıkların toplumun kültür seviyesinin yüksek olmasına katkı sağlayacağını ve bu anlayışla barışçıl bir dünyada yaşamamız için ortam oluşabileceğini unutmamalıyız.
Birlik ve beraberlik içinde renk, ırk ,dil ayrımı yapmadan yaşamayı bilirsek ırkçılığa maruz kalan insanların rahata kavuşmasını sağlarız. İnsan bir tutumu değiştirmek isterse bu işe kendinden başlamalı ve önce kendi kalbini yoklamalıdır. Kendi saf ve doğru bir düşünceye ulaştığında kendini güzelce ifade ettiğinde diğer insanların da ona katılmasını ister. Bir kişi, iki kişi derken bir de bakılır ki kocaman bir topluluk bu kötü ve bencil düşüncenin karşısına geçmiş ve onu yavaş yavaş yok etmiş. Yakın bir geçmişte ırkçılığın en kötü haliyle karşı karşıya kalan ve bütün dünyayı sarsan George FLOYD olayı bu düşüncenin ne kadar bencil bir düşünce olduğunu gözler önüne sermiştir. George FLOYD' un öldürülmesi bir kız çocuğunun babasız kalmasına neden olmuştur. Kendi rengini üstün gören "sözde" polis olan bir memur küçücük bir çocuğu babasından ayırmış ve onu çaresiz bir duruma sokmuştur. Bu durumdan ders almalı ve bu kötü düşünceyi dünyadan silebilmeliyiz. Hepimiz bir olursak bu düşünceyi yok eder ve dil, renk, ırk ayırmadan huzurlu ve barış dolu bir dünyaya sahip oluruz.
Renklerin değil insanlığın önemsendiği yani ırkçılığın olmadığı ve bütün renklerin kardeş olduğu bir dünyaya kavuşmamız dileğiyle...
Yaram Artık Kanamıyor! Ersin ÇAL sizin için yazdı.
MERAK ANAHTAR, FEN HAYATTIR Serap SEVİM sizin için yazdı.
Haydi Sen De Ara Ersin ÇAL sizin için yazdı.
Comments