top of page
Yazarın fotoğrafıERSİN ÇAL

OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARI İLE İLETİŞİMDE EBEVEYN HATALARI

Güncelleme tarihi: 11 Kas 2022


İletişim üzerine yapılan araştırmalar incelendiğinde bu kavramın karmaşık yapısından dolayı yaklaşık 200 adet tanımı olduğu görülmektedir. İletişimin dinamik, devamlı, dairesel ve aynen tekrar edilemez oluşu gibi nedenlerle farklı farklı şekillerde açıklanması bu tanımların artmasına neden olan bir diğer etkendir.


Hakkında yapılan tanımlardan biriyle ifade edecek olursak iletişim, insanların duygu, düşünce ve bilgilerini taraflarca kabul gören araç ve sembollerle ve bilinen her türlü yolla birbirine aktarma sürecidir. Tarafların vermek istedikleri mesajın açık ve net oluşu iletişimin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için oldukça önemlidir. İletişimde mesajın açık ve net oluşu kadar önemli diğer bir husus ise verilmek istenen mesajın hedefin eğitim düzeyine uygun olmasıdır.



Her geçen gün gelişen teknoloji ile birlikte iletişim araçlarındaki artış ve gelişim, iletişim sağlamayı kolaylaştırmakla birlikte iletişim engellerinin artmasına da sebep olmaktadır. Mesela icat edildiğinde temel işlevi iletişim sağlamak olan telefon gelişen teknoloji ile farklı bir boyuta ulaşmış, getirdiği kolaylıkla beraber ebeveynlerden uzaklaşan çocuklar, büyük oranda dijital dünyada geçen hayatlar gibi sorunları da ortaya çıkarmıştır. Tüm bunlarla birlikte yaşı ile iletişim ve bilgi düzeyi uyumlu olmayan bireyler ortaya çıkmıştır ki bu durum bireyler arası iletişimde sorunların daha da artmasına zemin teşkil etmektedir.


Ebeveynlerin temel amacı çocuklarının iyi bir eğitim-öğretim almasını sağlamak iken bugün onların tek mücadele ettikleri şey çocuklarının en iyi eğitim imkanlarına ulaşmaları değil, öyle de olmamalı. "Çocuğuma kıyafet aldım, kitap aldım, kalem aldım; onu en iyi okula gönderdim..." şeklinde cümleler kuran ebeveynler tüm bunların iyi bir eğitim için yeterli olacağını düşünüyorlarsa maalesef büyük bir yanılgı içerisindedirler. Bugün önemli olan çocuklara imkân sunmaktan ziyade imkânları en iyi şekilde kullanmayı öğretebilmek ve bunu yaparken de doğru iletişim kurabilmektir. Bunları başaramadığımızda çocuğumuzun eğitim imkânlarından yararlanması amacıyla aldığımız tablet ve bilgisayarlar çocukların geleceklerini ellerinden çalan bir oyun aracı olmaktan başka bir işe yaramıyor ya da yine eğitim kalitesinin, iletişimin vb. artması için aldığımız telefonlar çocuklarımızı bizden uzaklaştıran bir araç olmaktan öteye gitmiyor.



Çocuklarımızın eğitimini-öğretimini önemsiyoruz, onlar için elimizden gelen imkânları seferber ediyoruz ve onlarla hep eğitim-öğretim üzerine konuşuyoruz! Evet, onlarla hep eğitim-öğretim üzerine konuşuyoruz ve bu şekilde onların ebeveynlerinden oldukça uzak ve iletişime kapalı birer birey olmalarına sebep oluyoruz. Onların geleceği için duyduğumuz kaygı, onlarla olan iletişimimizin merkezine hep dersleri ve sınavları yerleştiriyor ki bu durum aslında yarar getirmekten ziyade büyük zararlara yol açıyor. Bu durum öyle bir hâl alıyor ki derslerde ya da sınavlarda meydana gelen küçük bir başarısızlık çocuklar için işin içinden çıkılamaz bir hata gibi algılanabiliyor ve ne yazık ki onları bu şekilde kaybediyoruz.



Zihnimizin hep merkezinde olan çocuklarımızı hayatımızın merkezine almaktan hep uzağız. Bırakalım çocuklarımız bizimle beraber bir yürüyüş yapsınlar, mutfakta yemek yapmamıza yardımcı olsunlar, güvenli bir alanda bisiklet sürsünler, uzun süren kahvaltı ya da akşam yemeği sohbetlerine katılsınlar, sınav ya da bir ders için değil sevdikleri bir kitabı okusunlar, güzel bir film izlesinler, ebeveynleriyle birlikte balık tutsunlar... Ebeveynlerle çocukların yapabilecekleri etkinlikler yazmakla bitmez. Ancak yapılan tüm etkinliklerin merkezine yine sınav ya da dersleri koymak bir iletişim engeline sebep olmaktan öteye gidemeyecektir. Bu etkinlikleri sadece onlar bizim çocuklarımız oldukları için, onlarla kaliteli vakit geçirmek için yapmalıyız, bir derste başarılı oldukları ya da bir sınavda yüksek not aldıkları için değil! Farkında olarak ya da olmadan ebeveynlerin sürekli dersler ve sınavlarla ilgili kurduğu cümleler neticesinde ne yazık ki ebeveynlerle iletişim çocuklar için itici ve katlanılmaz bir hale gelmektedir.


Suçlama, emir verme, tehdit etme, sürekli eleştirme, alay etme, utandırma kadar tozu yüksek öğüt vermenin, aşırı güven vermenin, aşırı ödüllendirmenin ve özellikle yaşıtlar arasında yapılan karşılaştırmanın da birer iletişim engeli olduğunu unutmamalıyız. Dersler, sınavlar hayatımızda elbette var, olmaya da devam edecek ama bunları çocuklarla iletişimin merkezine koymak çocukları asıl dünyadan uzaklaştırmaya sebep olacaktır.


Okul, sınavlar ve dersler çocukların zihninde onları oyunlardan ve gerçek dünyadan uzaklaşmalarına sebep olan şeyler olarak yer etmemelidir. Hayatın bu gerçeğini onlara sunarken diğer her şeyden onları uzaklaştırmak kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Bu sebeple her ebeveyn çocuğu ile ders ve sınavların dışında iletişim kurabilmeli, çeşitli etkinliklerle onu hayatın içine katabilmelidir. Tamamen ders ve sınav odaklı geçen bir gençlikten ziyade ebeveynlerle dolu dolu ve neşeyle geçirilen bir gençliktir yavrularımızın hak ettiği ve biz onlara bunu vermeyi başaramadığımızda sadece derslerden ve sınavlardan değil hayattan da soğuyan, ebeveynleri ders çalışmasını beklerken hayatının en güzel yıllarını bir telefon ya da bilgisayar başında geçirerek büyüyen çocuklar yetiştireceğiz. Unutmayalım ki böyle olduğunda onların ne kendilerine faydaları olacaktır ve kendilerinin dışındakilere. Her çocukla sadece çocuk olduğu için ilgilenebilmeli ve onlara sadece var oldukları için değerli olduklarını iş işten geçmeden hissettirmeliyiz.


Diğer Yazılarımız






YAZAR İLETİŞİM BİLGİLERİ


Youtube Kanalı için TIKLAYINIZ

Web Sitesi: www.egitimseviyesi.com






Son Yazılar

Hepsini Gör

MUSLUK VE KOVA

Comments


bottom of page