30 Haz 20202 dakikada okunur

MERAK ANAHTAR, FEN HAYATTIR

Yaşamın var oluşundan günümüze değin gerçekleşen bütün gelişimin temelinde tek bir duygu var: MERAK!

İnsanoğluna ateşi bulduran, yerin derinliklerinden gökyüzünün ötesine keşfe zorlayan, bebekken elinizi kızgın sobaya dokunmaya iten, ruha üflenmiş en güçlü duygudur merak!

Kuşlar nasıl uçuyor?

Denizler neden mavi?

Yaralar nasıl iyileşir?

Dünyaya gözlerini açtığı ilk andan itibaren başlar insanın evreni keşfetme serüveni. Ve bu keşfin sınırları tam da merakımızın sınırlarına denk düşer.

Küçük çocuklar sürekli “Niçin, bu ne, nasıl oluyor?’’ diye sorarak her şeyin açıklamasını isterler ya işte gerçek anlamda budur merak. Bizim onların geleceği için yapmamız gereken şey bu içlerindeki sorma ve öğrenme merakını ömür boyu korumalarına destek olmaktır.

Hayali, azmi, umudu, bilgiyi besler merak. Bininci deneyişinde aradığını bulamayışına saç yoldurur belki ama 1001.de bulabilecek miyim diye yine masa başına oturtur. İşte bu ve buna benzer sıralayabileceğimiz sayısız nedendendir ki en çok körüklememiz, en çok desteklememiz gereken duygudur merak.

Meraksız eğitim öğretim olur mu? Sen istediğin kadar anlat insana hayatın en önemli gerçeklerini, bir hayali yoksa karşındakinin ve o hayalini gerçekleştirmek için merak etmiyorsa öğrenmesi - yapması gerekenleri boş bir iş yapıyorsun demektir. Bu nedenle köreltmemeli insanın içinde doğuştan var olan anlama merakını; aksine kamçılamalı. Bunu el birliği ile yapmalı: Anne, baba ile başlanması gereken bu iş öğretmenler ve toplum tarafından desteklenmeli.

Fen Bilimleri Öğretmenleri bu konuda çok şanslı. Kafanızı kaldırın ve çevrenize dikkatlice bakın! Gökyüzü, yeryüzü, doğa, yıldızlar, kar, yağmur, fırtına…

Dünya dev bir laboratuvar ve fen hayattır. Bundandır ki öğrenciyi derse katmaya gerek yok. Dersi hayata katalım yeter! Bunu yaparken şahit olacaksınız ki benzer bir aşk ve keşfetme arzusuyla bir bir arkanızdan gelecek küçücük adımlar. Kırk dakikalık ders süresi sadece konu işlemekten ziyade öğrencilerin dâhil olduğu araştırmaya ve keşfetmeye giden bir sürece dönüşecek. Ne en arka sırada uyuklayan bir çocuk kalacak derste, ne de zile kaç dakika kaldığını soran o fısıltı.